18 Haziran 2013 Salı

Karadeniz Kızı

               
"Güzeli anlatan tek şey kadındır, eğer bir erkek kadını da güzel bulmuyorsa o zaman Karadeniz sevdalısıdır" 

                                                                                          


    

  Benim memleketim olan Giresun'a geçen yaz tatile gitmiştim, köye geldiğimde ilk işim dağın en üstüne çıkıp denizi doya doya izlemek olmuştu, bütün gün orada oturup etrafa bakmıştım fotoğrafını çekmiştim. 







Karadeniz çok neşeli çok güzel doğası olan bir yerdir hiç ayrılmak istemiyordum, ama ben oraya tatile değil iş yapmaya gidiyordum durum böyle olunca hemen gitmek istiyordum, dayımlara yardım etmek için gelmiştim o gün köyün bakkalına gitmiştim, cebimde param çoktu almak istediğim şeyler de yoktu onların yerine bakkalda ismini bile bilmediğim şeyler vardı, o sırada bir tane kız girdi içeri ama hiç köylü bir kıza benzemiyordu böyle çok asi dik bir duruşu vardı çok bakımlı ama çok da doğaldı hiç makyajsız olmasına rağmen çok ta güzeldi arkamda bekliyordu dedim

+Buyurun siz alın benim işim uzun sürer.
-Gerek yok beklerim ben.
+Ama çok beklersiniz ben daha ne alacağımı bilmiyorum. 
-Tamam beklerim dedim.
+Ya al sen zaten en fazla ne alacaksın ki çikolata sakız filan.
-Tamam 

Ben orada emin konuşarak hayatımın hatasını yapmıştım kız bakkala "Mustafa abi bana 10 tane mermi verir misin" dedi orada bir bozuldum, şaşırdım içimden "Babasına filan alıyordur ya" dedim. Ama Karadeniz de herkes silah kullanıyor o yüzden kendisine de alsa fazla bir şey değişmezdi. Ertesi gün çok yoğun bir yağış olmuştu bizim köyde de yağışta yetişen mahsuller var fındık gibi ve köydeki herkes yağmur yağınca tarlalarını kontrol etmeye gider, dayım da bana git sen kontrol et dedi, bizim köye de de traktörü olan çok az kişi var onlardan biri de biziz traktörü aldım yola çıktım, tarlayı kontrol ettim gelişte de o geçen bakkalda gördüğüm kızla karşılaştım çamurda çok zor yürüyordu bende yardım etmek amacıyla dedim "Atla köy içine kadar bırakayım" oda dedi "Yok ben kendim giderim" sonra ısrar ettim "Emin misin hava çok kötü hasta olacaksın" oda sesini yükselterek dedi "BEN GİDERİM DEDİM" sonra bende "Tamam sen bilirsin" dedim traktörü durdurdum ışıkları açık bırakıp onun zorlanarak yürüyüşünü izledim biraz ilerledikten sonra düştü ben hemen koşarak onu kaldırdım sonra dedim "Bak benim kötü bir niyetim yok inat etmede bin şu traktöre yürüyemiyorsun işte" dedim sonra ikna oldu "Tamam" deyip bindi yolda giderken tanıştık biraz sohbet ettik sonra kıza sordum "Neden bu kadar huysuzsun?" oda dedi "Babam hep erkek çocuğum olsun istemiş onun yerine 3 tane kız çocuğu olmuş ben en küçükleriyim onlar hanım hanımcıkken ben babamla hep vakit geçirdim o yüzden olsa gerek" bende "Böylesi daha iyi olmuş ama" dedim oda "Neden" dedi "Eğer senin yerinde erkek olsaydı onu yolda bırakırdım" dedim orada gülümsedi göz göze geldik birden ben kitlendim dalıp gittim tam o sırada yolu molu unuttum yoldan çıkıyorduk kız direksiyonu tutup sağa çekti kurtardı bizi, önüne bak az diyerek indi yürüyerek gitti bende eve gittim. ertesi gün kuzenlerimle köyü gezerken atla gelen bi kız gördüm çok güzel giyinen aşırı güzel bir kıza benziyordu hayranlıkla izliyordum yakınlaşınca o kız olduğunu fark ettim ve içimden dedim "Bu kız beni hep şaşırtacak mı?" ne ararsam vardı kızda güzellik desen güzellik, boy desen boy, fizik desen fizik, yetenek desen yetenek, sonra kuzenime dedim "bu kız kim?" dedi "Onlar şehirde yaşıyorlar sadece yaz sezonunda geliyorlar buraya dedi" bende "Bu kızı istiyorum" dedim sonra "Bu kızı tüm köydeki erkekler istiyor" dedi bende "İyi şansım daha çok desene" diyip öz güvenimi kabartmıştım ertesi gün tarlada çalışırken karşımızdaki tarlada onları gördüm babası "Kızım dereden su doldurup getirsene" diye bağırdı bunu ben duyunca rahat durur muyum? bizim suların hepsini yere döktüm dayıma "Su bitmiş dayı doldurmaya gideyim mi?" dedim benim gönüllü iş yapma isteğime karşı oda bi şaşırdı tabi sonra "Tamam git doldur" dedi bende koşa koşa kıza yetiştim dedim;

-Kolay gelsin
+Saol.
-Dün seni atla geçerken gördüm
+Evet.
-Ne zamandır sürüyorsun.
+Çocukluğumdan beri.
-Bende hep at sürmek istemiştim.
+Eee
-Bi tur bine bilir miyim? :D:d 
+Saçmalama :)) benim atıma kimse binemiyor çok huysuz seni sırtından atar veya teper.
-Atını da kendine benzetmişsin :))
+Biraz öyle oldu :)
-Sonra bana öğretir misin?
+Ölmek istiyosun galiba
-Ölüm mölüm dediğin nedir ki gülüm ben yaşamayı göze almışım. 
+Tamam madem bu kadar istiyorsun öğleden sonra yaylada buluşuruz.
-Tamam orada olacağım :D 

Saat 1:00 yer yayla:

Uzaktan atla gelirken hiç gözlerimi ayırmadan onu izledim ata binmesini biliyordum yalan söylemiştim sadece atına binip sürerek onu etkilemek istedim, yanıma geldi attan indi ve dedi.

+Hazır mısın?
-Evet.
+Hala binmek istediğine emin misin?
-Sen böyle yaptıkca daha çok korkuyorum ama.
+Tamam ben tutuyorum hadi binmeye çalış.

  At gerçekten çok huysuzdu ama ben hazırlıklı gelmiştim yanımda havuç getirmiştim elimle ata verdim sonra başını filan okşadım sonra sırtına bindim ödül olarak yine havuç verdim kızda şaşırdı sonra içimden dedim "Tamam bu iş bende bu atı da sürerim bu kızı da ayarlarım" her şey yolundaydı sonra ata dedim "Dehh" sonra ne mi oldu at şaha kalkıp beni sırtından attı ibne. Allah'tan toprak yumuşaktı da canım filan yanmadı kız telaşlanarak yanıma geldi dedi;

+Bir şey oldu mu?
-Evet aşık oldum.
+Bana mı?
-Yok ata.


  Kız güldü bir süre sonra adam gibi sevdiğimi söyledim kızda kabul etti. 1 Ay kadar birlikte takıldık sonra ayrılma zamanımız gelmişti ben İstanbul'a gidecektim o orada kalacaktı bu yüzden ayrıldık o zamandan beri Giresun'a hiç gitmedim uzun bir sürede gitmeyi planlamıyorum.

Twitter: https://twitter.com/yeniyazar

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder